Kitap Yorumu: Kıymık - Sebastian Fitzek
Kıymık – Sebastian Fitzek
Sayfa Sayısı: 352
Baskı Yılı: 2011
Çevirmen: Firuzan Gürbüz
Yayınevi: Pegasus
Arka Kapak
Almanya'nın 1 numaralı polisiye yazarından nefes kesen bir
gerilim romanı. Heyecanı her sayfasında yaşayacağınız Kıymık'ta bir sonraki
sayfa için sabırsızlanacaksınız. Hayatınızın en kötü anılarını hafızanızdan
silebilecek olsaydınız, yapar mıydınız? Peki ya yanlış giden bir şeyler olursa?
Marc Lucas hayatında yaşayabileceği en kötü şeyi yaşar:
Kendisinin sebep olduğu bir trafik kazasında karısını ve doğmamış çocuğunu
kaybeder. Kazada yaralandığı zaman ensesine batan kıymığı her an hissediyor,
ama gerçek yaraları daha derinde. Hayatı her geçen gün daha katlanılmaz hâle
gelirken bir ilanla karşılaşır. Yeni bir deney için bir Psikiyatri Kliniği
travma geçirmiş gönüllüler aramaktadır.
Korkunç anıların pençesinde kıvranmadığınız bir hayat
düşünün. Marc Lucas, bunun son şansı olduğunu anlar; artık karısını ve bebeğini
unutması gerekiyor. Sonsuza dek. Ancak gerçek dehşet geçmişinde değil,
geleceğinde yatmakta. Hastanedeki ilk testleri yaptırıp evine döndüğünde dünya
artık onu unutmuş gibidir. Anahtarları kapıyı açmaz, kapısının üzerinde yabancı
bir isim vardır ve kapı açıldığı zaman korkunç bir kâbusa uyanacaktır.
"Fitzek akıcı, yürek burucu ve derin bir üslupla
yazıyor. Kitaplarının etkisinden
son sayfayı bitirdikten çok sonra bile kurtulamıyorsunuz." -John
Katzenbach-
Yorumum
Bu kitabı belediye kütüphanesinden alıp okumuştum. Her ne
kadar okuduğum kitabın kendime ait olmasını istesem de pek mümkün değildi o
zamanlar benim için. Geçen seneden beri kitaplarımı çok şükür alabiliyorum ve
kütüphane yolunu tutmak zorunda kalmıyorum.
Her neyse gelelim
kitabımıza… Kitabı ilk olarak kapağından dolayı elime aldım. İsmi ve kapağı
oldukça dikkat çekiciydi. Arka kapak yazısı da ayrı bir merak uyandırınca ödünç
alıp ve eve gelir gelmez okumaya başlamıştım. Başlarında biraz sıkıldığımı
hatırlıyorum. Ayrıca oldukça kafa karıştırıcı bir kurgusu vardı. -Ki bunun
sebebinin henüz 15 yaşlarında olmama bağlıyorum, o kitabı şimdi okusam daha iyi
anlardım sanırım.- Kitap ilerledikçe her
şey daha karmaşık hal almaya başlıyor ki bunlardan en önemlisi Marc klinikten eve
döndüğü zamandan itibaren kitap kendini okutturuyor.
Kitap yaşanılanları
unutturan bir kliniğin üzerinde dönüyor. İnsan okurken düşünmeden edemiyor ben
unutmak ister miyim diye… Ki ben istemezdim açıkçası. Çünkü bizi biz yapan
yaşadıklarımızdır. Siz ne düşünüyorsunuz?
Puanım
Sevgiyle Kalın…
hımmmm okunurmuş heycanlaaaaa :)
YanıtlaSilEvet okunur deep. Bu yazarın kitapları hep psikolojik gerilimmiş zaten. Seviyorsan bir bak bence 😄
SilFazlasıyla gerildim ve şuan okumaya devam ediyorum.
YanıtlaSilBen de okurken gerildiğimi hatırlıyorum. Fitzek Psikoloji-gerilim türünde adını duyuran bir yazar. Umarım beğenerek okumuşsunuzdur.
Sil